
SİZİ ARAYALIM
Aşağıdaki formu doldurarak bize ulaşabilirsiniz.
İlgili birim en kısa sürede size dönüş
sağlayacaktır.
1.HIZLI OKUMA VE ANLAMA
Hızlı okuma metinlerin belirli süre içinde anlayarak okunması demektir. Hızlı okuma, göz
kaslarını eğiten, gözün görme alanını genişletip kelimeler üstünde başıboş gezinmesini önleyen
bir okuma tekniğidir. Hızlı okuma ile göze etkin bir tempo kazandırılır ve görme ile algılama
arasında uyum sağlaması yapılır.
Hızlı Okuma ve Anlama Eğitimin Faydaları Nelerdir?
- Gözlerin sözcükler üzerinde başıboş gezinmesini engelleyerek beynin gücüne hız katar
- Duyu organları, zihin ve beden birlikte harekete geçirilerek okuma becerileri kazandırır
- Maksimal okuma ve öğrenme yetisi elde etmeyi mümkün kılar.
-Etkili ve kalıcı okuma oranında artış sağlar.
-Test sınavlarında öğrencinin gereken zamanı yaratmasına yardımcı olur.
-Ders çalışırken yararlanan kaynakları daha hızlı ve etkili bir biçimde okumayı sağlar.
2.HAFIZA TEKNİKLERİ
Hafızayı nasıl aktive edeceğinizi uygulamalı olarak gösteren bu eğitimin amacı çocukların ve
gençlerin potansiyel yeteneklerini performansa dönüştürmesini sağlamak ve akademik başarılarını
arttırmaktır.
Hafıza teknikleri bir bilginin çabuk, kolay ve kalıcı bir şekilde öğrenilmesini ve
ezberlenmesini sağlatan sistemin adıdır.
Zihin haritaları bize; bilgiyi etkin olarak kullanmak ve potansiyelimizi ve kişisel başarımızı
arttırmakta yardımcı olur. Zihin haritaları beyninizde saklanan bilgilerin bir görsel resmini
yaratır. Bu yöntemle beyniniz bilgileri daha kolay hafızada tutmanın yanında kolay bir şekilde
kağıda aktarmanıza yardımcı olur. Zihin haritalama diğer çalışma tekniklerinden tamamen farklı,
yaratıcı düşünceyi ortaya çıkartan ve kişiye zaman kazandıran bir yöntemdir.
Hafıza Teknikleri Eğitiminin Faydaları Nelerdir?
Öğrencilerin okul başarısını artırmayı ve yeteneklerini keşfetmelerini sağlar.
Hafıza teknikleri bir bilginin çabuk, kolay ve kalıcı bir şekilde öğrenilmesini ve
ezberlenmesini sağlatan sistemin adıdır.
Zihin haritaları size beyninizde saklanan bilgilerin bir görsel resmini yaratır. Bu yöntemle
beyniniz bilgileri daha kolay hafızada tutmanın yanında kolay bir şekilde kağıda aktarmanıza
yardımcı olur. Tek renkli notlar monoton ve sıkıcıdır. Zihin haritaları bir not alma ve yaratıcı
düşünme tekniğidir. Notlarınızı daha yaratıcı biçimlerde almanızı, daha kolay hatırlamanızı ve
üzerinde çalıştığınız konuyu net bir şekilde anlamanıza yardımcı olur.
Potansiyel yeteneklerin performansa dönüştürülmesinde önemli bir rol oynayan bu eğitim, zihinsel
gelişim açısından da önemli bir farkındalık ve özgüven kazandırır.
Öğrencilerde sınav kaygısı ile mücadele etme becerisini geliştirir. Daha açık bir zihin ve yoğun
bir konsantrasyon ile de hızlı ve kalıcı öğrenmenin zeminini hazırlar.
3.DİKKAT GÜÇLENDİRME
Dikkat Güçlendirme Eğitimini Kimler Almalı?
Dikkat, alakalı uyarıcıları seçebilme ve onlara yoğunlaşabilme kabiliyetidir. Dikkat, sayesinde
kendimizi alakalı uyarıcılara göre konumlandırıp ve nihayetinde karşılık verebildiğimiz bilişsel
süreçtir. Bu bilişsel beceri çok önemlidir ve gündelik yaşantımızın vazgeçilmez bir parçasıdır.
Neyse ki dikkat becerisini doğru bir bilişsel antrenmanla çalıştırmak ve geliştirmek mümkündür.
Dikkat Güçlendirme Eğitimini Kimler Almalıdır?
-Dikkat toparlamada güçlük yaşayanlar çocuklar ve gençler
-Öğrenmeye ve derslere karşı ilgisiz olan çocuklar ve gençler
-Çabuk sıkılanlar ve yerinde duramayan çocuklar ve gençler
-Aldığı görevi bitirmekte zorluk yaşayan çocuklar ve gençler
-Çok iyi bildiğini dahi cevaplarken hata yapan çocuklar ve gençler
-Sorumluluk almaktan kaçınan çocuklar ve gençler
-Okuduklarını ve dinlediklerini tam anlamayan çocuklar ve gençler
Dikkat Güçlendirme Eğitiminin Faydaları Nelerdir?
Dikkat ve zekâ becerileri gelişir.
Derslere dikkatini verebilir.
Sınavlarda dikkatsizlikten dolayı yapılan hatalar azalır.
Unutkanlık problemi azalır.
Özgüven artar.
Motivasyon artar.
Duygusal problemlerle ve kaygıyla baş etme öğrenilir.
Ders çalışmaya daha istekli olunur.
Gerçek performansını sergileyebilir.
Sınavlarda alınan notlar ve ders başarıları artar.
4.OKUMA GÜÇLENDİRME
Okumayı güçlendirme eğitimi, ilkokul çağındaki öğrencilerin yavaş okuma, okuyamama, eksik ya da
yanlış okuma ve etkili bir şekilde okuyamama gibi problemlerine çözüm bulmak amacıyla
tasarlanmıştır.
Okuma ve yazma güçlüğü, özellikle ilkokul dönemindeki çocukların başarısında önemli bir rol
oynamaktadır. Okumakta zorlanan çocuk aynı zamanda ödevlerini etkin bir şekilde yapamaz,
sınavlardan düşük not alabilir ve çeşitli başarısızlıklar yaşayabilir. Bu şekilde çocuk kendini
okuldan soyutlayarak sosyal yönü zayıf, özgüveni bastırılmış eksik bir birey olarak
hissedebilir.
Okumayı güçlendirme eğitimi bu noktada devreye girerek, okumaya başlanıldığı andan itibaren
yapılan hataları ortadan kaldırarak; etkili, hızlı ve anlayarak okuma tekniklerini öğretir ve
çocuklar okumaktan zevk almaya başlar.
Okuma Güçlendirme Eğitiminin Faydaları Nelerdir?
-Okuma gücü ve isteği artar
- Dikkat güçlendirme çalışmaları yapılarak, dikkat eksikliği, motivasyon dağınıklığı problemleri
de minimuma indirilir.
-Kendini daha iyi şekilde ifade eder.
-Özgüveni yüksek, ufku geniş ve genel kültür birikimi yüksek birey olarak sosyalleşir
-Okuma güçlendirme eğitimi ile çocukların okuma güçlüğü çekerken karşılaştıkları problemler
tespit edilir, bu yolla güçlü okuma ve yazma teknikleri uygulanarak etkili okuma becerileri
kazandırılır.
5.YAZMA GÜÇLENDİRME
Düzgün ve eksiksiz yazmak başarıda önemlidir. Birçok çocuk yazmayı sevmediği için ödev
yapmamakta ve başarısı giderek düşmektedir. Doğru yazmak için farklı ve hedefe yönelik bir
çalışma programı gerekir.
El yazısını yazma ve okuma bir çok öğrenciye karmaşık ve zor görünmektedir. Bu eğitim sayesinde
el yazısı yazmak ve okumak oldukça kolay hale gelmektedir. Özellikle harflerin çizme şekilleri,
harflerin tanınması, doğru kelime, doğru cümle yazma farklı bir eğitim tarzı ile
çalışılmaktadır.
Aynı zamanda bazı çocuklarda yazma güçlüğü de olabilmektedir. Özel Öğrenme güçlükleri içinde yer
alan yazma güçlüğü (disgrafi) kişinin düzgün yazamaması, yazmayı öğrenmekte güçlük çekmesi,
yanlış yazması, yazarken çabuk yorulması gibi belirtiler gösterir. Bu kişilerde başka öğrenme
alanlarında problem yaşanmaz iken yazma, okuma gibi öğrenme alanlarında zorluk olabilir. Aynı
zamanda dikkat eksikliği de oldukça sık görülür.
Sistemli ve birçok duyu sistemine hitap eden öğrenme programları bu kişilerde faydalı olabilir.
Bu programlar özellikle el kaslarının kuvvetlendirilmesi, harflerin tanıtılması, öğrenmenin
pekiştirilmesi, yazmanın kolaylaştırılması ve yaşa uygun öğrenme becerilerinin kazanılması gibi
faydalar sağlamaktadır.
Eğer yazma güçlüğü zamanında müdahale edilmez ise okul ve eğitime karşı ciddi bir başarısızlık
duygusu, engellenme hissi ve akademik özgüven eksikliği oluşabilir. Okumak kadar yazmak ta
başarıda önemlidir. Kendisini yazılı bir şekilde ifade edemeyen kişilerde zamanla ders
başarısızlığı derinleşmekte ve öğrenme düzeyi düşmektedir.
Yazma Güçlendirme Eğitiminin Faydaları Nelerdir?
-Harfler çizilir ve yönleriyle birlikte düzgün yazılır
- Harfler farklı duyu sistemleri ile kalıcı öğrenilir ve tanınır
- Harfler ile hece ve kelime oluşturulur
- Karıştırılan birbirine benzer harfler düzgün yazılır ve okunur
- Yazma ve okuma hataları düzelir
-El kasları kuvvetlenir
-Yazma akıcı ve kalıcı şekillenir
Eğitim anlayışımız “her öğrenci özeldir” düşüncesi merkeze alınarak şekillenmiştir. Bu düşünce çerçevesinde her öğrenciye yaklaşım tarzımız, yapılan analizler ve değerlendirmeler neticesinde ortaya çıkmakta ve etkin eğitim modelinin uygun gördüğü uygulama kişiye özel olarak sürdürülmesi, özet olarak eğitim, öğretim ve danışmanlık faaliyetlerinin birlikte yürütülmesi çalışmalarıdır.
6.DEĞERLER EĞİTİMİ
Değerler, her insanın içinde gizli olarak var olan, doğuştan getirdiği, insanı insan yapan temel
değerlerdir. İnsan bunları dışardan elde edemez; bunlar, içten dışarıya doğru meydana çıkarılmalıdır.
Fakat insan, doğuştan kendinde var olan insani değerleri unuttuğu için bunları ortaya çıkarmakta ve
eyleme çevirmekte güçlük çekmektedir. "Unutmak" ile kastettiğimiz, çocuğumuzun doğduktan sonra,
karekterini oluşturan çağa kadar, önce aile, arkadaş, komşu, çevre, okul ve medya gibi unsurlardan
etkilenmesidir. İlk eğitimi oluşturanın, tüm bunların bir karışımı olduğunu biliyoruz.
Gerçek eğitim, zihindeki kirlilikleri yok ederek, karekteri geliştirendir. Öğrencilerin iyi not almaları
yeterli olmamalı, kötü ihtarlar almamaya dikkat etmelidirler. Ancak o zaman aldıkları notların bir
değeri olur. Okuma yazma bilen, diplomaları olan kimseye iyi eğitim görmüş dememiz için, kitabi
bilgilerinin erdem, görev, disiplin ve inançla yoğrulmuş olması gerekmez mi? Erdemlilik bahşetmeyen bir
eğitim gerçek eğitim değildir.
Bugün, dünyanın ihtiyacı olan eğitim, insani değerleri içeren, hayat boyu sürecek, sevgi ile insanı
bütünleştirecek, dünyaya huzur getirecek bir eğitimdir. Bazılarının mutlu, bazılarının mutsuz olması
yeterli değildir. Herkesin mutlu olması gerekir. Bu da ancak insani değerlerin uygulanması ile
mümkündür.
İnsani Değerler Eğitimi, HAKİKAT, SEVGİ, DOĞRU DAVRANIŞ, İÇ HUZUR ve ŞİDDETTEN KAÇINMA 'dan oluşan beş
temel evrensel değer ve bunların alt değerlerinin işlendiği bir programdır. Birçok dinin ve idealin bu
değerleri ortaklaşa paylaşmalarına karşın, İDE programı içeriği ve öğretim tekniği açısından özgündür.
İDE programını destekleyenler, toplumların, suç işleme, ırkçılık, şiddet, uyuşturucu kullanımı, kendine
değer vermeme, başkalarına saygı duymama ve başarı düşüklüğü gibi sorunlarıyla, beş temel evrensel
değerin, evde, okulda ve işte uygulanması ve içselleştirilmesi sayesinde başa çıkılabileceğine
inanmaktadırlar. Çocukların ve gençlerin, toplumun yararlı üyeleri haline gelebilmeleri için ahlaki ve
toplumsal sorumluluk anlayışı veren İDE programının eğitim sistemimiz içinde yer alması kaçınılmazdır.
İnsani Değerler Eğitiminin amacı, değerleri çocukların gelişmekte olan kişiliklerine tanıtmaktır. Bu,
onların hayatlarını dolu dolu yaşamalarını ve kendilerinden daha az şanslı insanlarla bunu
paylaşmalarını sağlar. Toplumun, ülkenin ve dünyanın genel refahına katkıda bulunma bilinci ve
mutluluğu, çocuğun karakter gelişiminde olumlu etki yapar. Çocuklar, bu beş evrensel değeri yaşamak için
gerekli yetenekleri edinecekler. Hayata geçirebilmek için ise dinamik ve uygun yollar deneyerek,
hareketlerinin sonuçları için sorumluluk duygusu geliştireceklerdir. İnsani değerleri, kişilik
gelişiminin özü olarak alan çocuk, düşünce, söz ve davranıştaki birlik ve uyumun vazgeçilmezliği ile
yaşamını gerçek anlamda zenginleştirecektir.
7. NEUROFEEDBACK EĞİTİMİ:
Neurofeedback, beyin dalgaları düzensizliklerinde uygulanan bir öğrenme yöntemidir. Geribildirim yaparak
beyin dalgalarını düzenleyen bir eğitimidir.
Neurofeedback, beyin dalgalarının bilgisayar ortamına aktarılarak düzensiz çalışan kısımlarının tespit
edilmesine dayanan bir beyin eğitimi yöntemidir. Bir öğrenme stratejisidir. “Sinir geribildirimi”,
“nörolojik geribildirim” olarak da tanımlanır. İnsan beynindeki elektrik akımlarının
değiştirilebildiğinin kanıtlanmasının ardından Neurofeedback yöntemi kullanılarak beyne ürettiği
elektrik akımını değiştirmek öğretilir. Bu eğitim sırasında beyin koşullanır ve operant (edimsel)
koşullanma ile klasik koşullanmayı tekrar öğrenir. İnsanlar çocukluktan itibaren öğrendiklerini operant
ve koşullanma yöntemleri ile beyne kayıtlar. Bu kayıtlamalar bazen istediğimiz gibi gitmeyebilir.
Neurofeedback ile bu doğru gitmeyen kısımlar tespit edilir ve tekrar yeni kayıtlama ile beynin düzenli
çalışması öğretilir.
Neurofeedback yöntemi ile beyindeki düzensiz bağlantılar tespit edilir. Görsel ve işitsel uyarıcılarla
beyin dalgalarının düzenli hale gelmesi sağlanır. Aynı zamanda oyun teknolojisi ile kişiye özel terapi
sunan bir geribildirim yöntemidir. Beynin adaptasyon yeteneğini kullanır. Hastalığı yok etme amacıyla
değil hastalığın yol açtığı olağandışı durumları ortadan kaldırmayı hedefler.
Neurofeedback Nasıl Uygulanır?
Neurofeedback eğitiminde beyin dalgaları kafaya yerleştirilen çeşitli algılayıcılarla bilgisayar
ortamına aktarılır. Bilgisayar ortamına aktarılan beyin dalgaları, daha önceden tespit edilen beyindeki
dijital Elektroensefalografi (EEG) kayıtlama sistemi ile karşılaştırılan veri tabanında normalden sapma
yerleri bu programa işlenir. Kişi bu sapma yerlerine göre kendi beyin dalgasını değiştirmeyi öğrenir.
Her öğrenme sonrası program bir müzik sesi veya başka bir yöntemle ödüllendirme yapar ve beyin
koşullanır. Bu ödüllendirme sonucu beyin kendini bilinçaltından değiştirmeye başlar.
Neurofeedback, beynin adaptasyon yeteneğini ortaya çıkarmak için düzenli aralıklarla istenen düzeyde
uyarım yapar. Kişilerin adaptasyon yeteneğine göre de yöntemin faydası ve uygulama süreleri değişebilir.
Elektroensefalografi (EEG), beyindeki sinir hücrelerinin elektriksel faaliyetinin beyin dalgaları
halinde kağıda dökülmesi yöntemidir. Neurofeedback, EEG düzensizliklerini ve problemlerini ele alarak
değerlendirir ve çözüme ulaştırır.
Hangi Sorunlar İçin Kimlere Uygulanabilir?
Her yaştaki insanlara uygulanabiliyor. Bu yöntemle özellikle dikkat eksikliği, öğrenme güçlüğü ve
hiperaktivite sorunlarının çözümünde çocuklarda yüzde 80 oranında başarı elde edilebiliyor ve kalıcıdır.
Yüzme ve bisiklet kullanmayı öğrenme gibi koşullanma yöntemiyle öğrenilerek beyne kayıtlanıyor ve
unutulmuyor. Öğrencilerde ders kaygısı, stres ve takıntı gibi sorunların çözümü, uyku problemleri, baş
ağrıları gibi rahatsızlıklarda kullanılabiliyor. Neurofeedback ile birçok sorun ve hastalık tespit
edilebiliyor ve geleceğe yönelik sorunların önüne geçilmiş oluyor. Merkezi sinir sisteminin sağlıklı
çalışmasına da katkı sağlıyor. Entelektüel yetenekler ve duygusal kaynaklar Neurofeedback eğitimi ile
geliştirilebiliyor.
Neurofeedback’in genel olarak kullanıldığı başlıca sorunlar şunlardır;
Dikkat bozukluğu
Motivasyon eksikliği
Sınav kaygısı ve ders başarısızlıkları
Öğrenme becerisi geliştirme
Zihinsel ve zeka performans artırma
Yeme düzensizlikleri ve obezite
Uyku problemleri, uyurgezerlik
Migren ve baş ağrısı sorunları
İsteksizlik, uyuşukluk, hırçınlık
Hiperaktivite, otizm
Obsesif kompülsüf bozuklukları
Ergenlik sorunları
Depresyon, stres ve davranış bozuklukları
Epilepsi nöbetleri
Unutkanlık, panik atak ve kaygılar
8.BİOFEEDBACK EĞİTİMİ
Kişilere fiziksel ve zihinsel tepkilerini ölçümlerle göstererek bunları kontrol etmeyi öğreten
yöntemdir.
Biofeedback ya da uygulamalı fizyopsikolojik geribildirim, kişiye kas gerilimi, ağrı, vücut ısısı, beyin
dalgaları ve diğer vücut fonksiyonları ve süreçlerini; gevşeme, imgeleme ve diğer bilişsel kontrol
teknikleriyle denetlemeyi öğreten bir eğitimdir. Biofeedback adı, bunları yönetebilecek teknikler
geliştirebilmesi için kişiye biyolojik sinyallerin geribildirimi ya da gönderilmesi anlamına gelir.
Biofeedback sırasında vücuda özel sensörler yerleştirilir. Bu sensörler kişinin sorun yaratan
belirtilere neden olan kalp atışı, tansiyon, kas gerilimi (EMG ya da elektromiyografik feedback), beyin
dalgaları (EEC ya da elektroansefalografik feedback), solunum ve vücut ısısı (termal feedback) gibi
vücut fonksiyonlarını ölçer. Verileri ise kopya kağıdı, ışıklı görüntüleme ya da bir dizi bip sesi gibi
görsel ve/veya işitsel çıktılara dönüştürür. Kişi bir yandan ani feedback’leri biofeedback monitöründen
görürken, fiziksel reaksiyonlarını hangi düşünce, korku ve zihin görüntülerinin etkilediğini fark etmeye
başlar. Zihin ve beden arasındaki ilişkinin bu şekilde görüntülenmesi ile kişi aynı düşünce ve zihinsel
görüntüleri küçük ipuçları olarak kullanabilir, çünkü bunlar anksiyete yerine derin bir gevşeme için
hatırlatıcı görevi görür. Bu hatırlatıcılar aynı zamanda kalp atışı, beyin dalgası modelleri, vücut
ısısı ve diğer vücut fonksiyonları için de uygulanabilir. Bu ise gevşeme egzersizleri, zihinsel imgeleme
ve diğer bilişsel terapi teknikleri ile elde edilir.
Biofeedback tepkisinin meydana gelmesiyle kişiler biofeedback ekipmanı üzerindeki sensör okuyucu
vasıtasıyla çabalarının sonuçlarını bilfiil görebilir ya da duyabilir. Bu teknikler bir kez öğrenilip de
kişi gevşemek ya da belirtileri ortadan kaldırmak için zihinde canlandırma yöntemine geçebildiğinde,
biofeedback ekipmanına daha fazla ihtiyaç duyulmaz. Artık kişinin elinde sorunlarla baş etmesi için
güçlü, taşınabilir ve benlik-güdümlü bir tedavi aracı vardır.
Biofeedback eğitimi yoğun kaygı problemi yaşayan kişilerin bu kaygıyı nasıl ortadan kaldırabileceğine
yardımcı olur. Bu eğitim ile yoğun sınav kaygısı olan çocuklar ve gençler kaygılarını kontrol altına
alabilmektedir.
9.OBJECTIF VE PROJECTİF TESTLER
Bireylerin herhangi bir niteliğini standart koşullar altında değerlendirmek amacı ile psikolojik
testlerden yararlanılır. Psikolojik testler bireylerin çeşitli niteliklerini ölçmekle birlikte yaş,
eğitim gibi değişkenler göz önüne alınarak bireyler arasındaki farkı da değerlendirmemize yardımcı olur.
Psikolojik testlerde iki yaklaşım vardır. Bu yaklaşımlardan biri değerlendirmeyi objektif yapmayı
savunan psikometrik yaklaşım diğeri ise kişiyi bireysel ele alan ve ruhsal dünyadaki süreçleri
değerlendirmeye yarayan klinik yaklaşımdır. Bu yaklaşımlar için objektif ve projektif testlerden
yararlanılır. Standart değerlendirmelerde objektif testler kullanılırken yorumsal değerlendirmelerde
projektif testler kullanılır.
Kurumumuzda yaş dönemine ve sorun alanlarına yönelik olarak objektif ve projektif testleri uyguluyoruz.
Değerlendirme sonuçları ile ilgili aile yakınlarına bilgi veriyoruz ve ihtiyaca yönelik olarak
danışmanlık sürecini yapılandırıyor, bireye özel programlar oluşturuyoruz.
HAKKINDA BİLGİ:
Porteus Labirentleri. : Çocuk ve yetişkinlere uygulanan zekanın özel bir şeklini ölçen, kullanımı yaygın
bir zeka testidir.
Catell 2 A: 7 yaş 6 ay ile lise dönemi çocuklara uygulanan zeka testidir.
Catell 3 A: Üniversite öğrenimi almış bireylere uygulanan zeka testidir.
Good Enough: Çocuğun çizdiği insan resmi ile zekasının tespit edilebildiği, özel bir çeşit zeka
testidir.
Ankara Gelişim Tarama Envanteri: 0-6 yaş çocukların gelişimini değerlendiren, gelişimin normal mi yoksa
yaşıtlarına göre geri mi olduğuna cevap verebilen bir gelişim testidir.
Peabody Resim Kelime Eşleştirme Testi: 2-11 yaş arası çocukların alıcı dil yaşının tespit edilebildiği,
konuşma bozukluğu ve sözel ifadeye ışık tutan, resim kelime eşleştirme testidir.
Gessell: 2- 6 yaş arası çocukların görsel motor ve algı gelişiminin değerlendirildiği bir gelişim
testidir.
Metropolitan: 5 yaş 6 ay ile 6 yaş 0 ay arsındaki çocuklara uygulanabilen, çocuğun ilkokula başlamaya
hazır olup olmadığını ölçen, bir okul olgunluk testidir.
Frostig: Çocukların görsel algılarını değerlendirmeye yardımcı olan bir algı testidir. 5 yaş 6 ay ile 6
yaş 0 ay arsındaki çocuklara uygulanabilen, çocuğun ilkokula başlamaya hazır olup olmadığını ölçen, bir
okul olgunluk testidir.
Benton Görsel Bellek Testi: 8 yaş üzeri bireylere uygulanabilen, bireyin dikkat, algı ve bellek durumuna
dair bilgi verebilen, dikkat eksikliğinin tespit edilebildiği bir dikkat ve algı testidir.
Tüm kurumlarımızla ilgili iletişim bilgilerine buradan ulaşmak için
Etkin Eğitim Kurumları en değerli kaynağımızın insan olduğunu bilerek, Etkin olmaktan mutlu olacakları ve kendilerini geliştirebilecekleri bir çalışma ortamı sunmayı hedefler. Etkin Eğitim Kurumları olarak faaliyet gösterdiğimiz tüm kurumlarımız için web sayfamız insan kaynakları formunu doldurmanız yeterlidir.