Psikolojik Danışman İbrahim Enes Aldemir
Akademik erteleme davranışı yapılması zorunlu olan işleri yapmaktan ya da sorumlulukları yerine getirmekten kaçınma davranışı olarak tanımlanmıştır. Ödevlerini erteleme, ders çalışmayı son ana bırakma, proje ödevlerini teslim tarihinde getirememe gibi görevlerin geciktirilmesi bu kapsamda ele alınabilir. Öğrencilerden tutun akademisyenlere kadar eğitim hayatında bulunan bireylerde gözlenebilen, bireyin verimliliğini ve potansiyelini gerçekleştirmesini engelleyen bir problemdir. Akademik ertelemenin ortaya çıkmasında pek çok etmen söz konusudur bunlar; psikolojik, sosyal ve çevresel etmenlere bağlı olabilir. Gelin bu davranışın nedenleri psikolojik temelde ele alalım ve nasıl üstesinden gelebileceğimizi konuşalım.
Yapılan araştırmalar akademik erteleme davranışının çeşitli değişkenlerden kaynaklandığını söylemektedir. Araştırmalarda bu davranışın arkasında öz saygı, zayıf motivasyon, başaramama korkusu, akademik öz yeterlik algısı, mükemmeliyetçilik eğilimi, karakter özellikleri, oyun bağımlılığı, sınav kaygısı ve gerçek dışı inançlarla karşılaşılmıştır. Ortaokul çağındaki öğrencilerin gelişim dönemi sebebiyle öz yeterlilik becerisi gelişme aşamasındadır, bu öğrencilerin kendi başlarında dersin başına oturmama, ebeveyni hatırlatmadan ödevlerini yapmama, ebeveyni hatırlatmadan tablet, bilgisayar vb. teknoloji araçlarını elinden bırakmama gibi davranışlara sebep olmaktadır. Davranışçı ekolde ele alırsak öğrencileri derse teşvik için izlenebilecek stratejiler vardır, bunlar;
Sürekli Pekiştirme: İstenen davranış her gözlemlendiğinde pekiştireç verilir. Bu tarife davranışın kazanılması aşamasında çok etkilidir ancak bırakıldığı anda birey davranışı söner.
Aralıklı Pekiştirme: İstenen davranışın bazen pekiştirildiği bir tarifedir, dörde ayrılır.
1.Sabit Oranlı Pekiştirme: Bu tarife organizmanın davranışı ne kadar sıklıkla gerçekleştirdiğine bakılarak verilir, örneğin 5 doğru cevapta bir aferin gibi. Ancak bu tarife belirli sayıda görevlerin yerine getirilmesinde kullanılır.
2.Değişken Oranlı Pekiştirme: Bu tarifede pekiştireç belirsiz aralıklarla gelir önceki tarife gibi belirli bir sayıda değil bazen 3 bazen 7 bazen 9 doğru cevap sonrası ödül verilir. Davranışın zamanla güçlenmesini sağlar, sürekli pekiştirmenin ardından kullanılabilir.
3.Sabit Aralıklı Pekiştirme: Belirli bir zaman aralığı geçtikten sonra verilen pekiştirecin kullanıldığı tarifedir, örneğin kırk dakika dersin ardından teneffüs olması, teneffüs burada ödül olarak nitelendirilir.
4.Değişken Aralıklı Pekiştirme: Pekiştirecin ne zaman geleceği belirli olmayan tarifedir. Bazen 40 dakika sonra bazen 4 saatin sonunda bazen günün sonunda bazen ise haftada bir ödül gelir. Organizma ödülün ne zaman geleceğini bilmediğinden sürekli bu ödüle erişmeye çalışır. Bu tarifeyi şans oyunlarına benzetebiliriz, büyük ikramiyenin ne zaman vuracağı belli olmaz. Sürekli pekiştirme ile davranış kazandırıldıktan sonra bu tarifeye geçilmesi davranışın kalıcı olmasını ciddi oranda arttırmaktadır.
Davranışçı ekol, psikoloji biliminin ilerlemesiyle beraber eleştirilerin konusu olmuştur ama bu etkililiğini yitirdiği anlamına gelmez. Yukarıda verdiğimiz örneklerde eksik olan bir şey var: İçsel motivasyon. Fark ettiyseniz verilen pekiştireç hep ikinci bir kişi tarafından veriliyor eğer bu kişi ve pekiştireç ortadan kalkarsa istenen davranışta ortadan kalkıyor bu duruma dışsal motivasyon deniyor. Eğer biz daha kalıcı bir motivasyon istiyorsak bu içsel motivasyonla sağlanabilir bunu geliştirmesi gereken öğrencinin kendisidir. Öğrenci başarmak için bir sebebi kendi düşünmelerinde bulmalı ve buna bağlanmalıdır, hedef belirlemelidir. Bu hedef belirlenirken gerçekçi olmalı ve kısa sürede erişilip başarıyı tadabileceği basamaklara ayrılmalıdır. Biz psikolojik danışmanlara ve velilere düşen şey öğrencinin bu içsel sorgulamaya ve farkındalık bilincine ulaşmasında onu desteklemek ve kendisiyle çeldirmektir. Bireyin motivasyonunun yükselmesi, motivasyonunun çevresi tarafından desteklenmesi, sosyal rollerle akademik rollerini birbirinden ayırt edebilmesi, gerçek dışı inançlarını terk etmesi ve kendisine olan saygısının yüksek olması akademik erteleme davranışını azaltacaktır.
Önceki dönemlerde danışmanlar tarafından zaman yönetimi, becerilerin geliştirilmesi gibi yöntemler, erteleme davranışını ortadan kaldırmak için önerilen yöntemlerdir. Buna rağmen, Solomon ve Rothblum (1984), erteleme davranışının basit bir zaman yönetimi sorunundan çok bilişsel, davranışsal ve duygusal mekanizmalarla ilişkili olduğunu iddia ederler. Buradan yola çıkarak değerlendirilme kaygısına, mükemmeliyetçiliğe ve düşük özgüvene (ve belki de düşük özsaygıya) yapılacak müdahalelerin başarısızlık korkusunu (kaçınma ertelemesi), olasılıkların değerlendirilmesi ve yönetimiyle ilgili yöntemlerin de yapılacak işten haz etmeme sonucunda ortaya çıkan erteleme davranışını (uyarılma ertelemesi) ortadan kaldırmak için etkili olacağını önerirler. (Solomon ve Rothblum, 1984; Guzey, 2007)
Öğrencilere birer öneride bulunmak gerekirse:
1.Önem Sırası
Zamanın elle durdurulamayan bir şey olduğunu ve insanın hayatındaki en kıymetli şeylerden biri olduğunu anlayın. Kendinizi geliştirmeniz, akademik başarılarınız ve hedefleriniz yolunda yapacaklarınızı önem sırasına alarak gerçekleştirin.
2.Dış Etkenler
Hedeflerinize ulaşmaya çalışırken sosyal ortamınız ve aileniz karşınıza çıkan etkenlerden olabilir. Böyle durumlarda karşı karşıya kaldığınızda arkadaşınıza ‘’hayır’’ diyebilmeli ve sorumluluklarınızı kendinize hatırlatmalısınız.
3.Kazanç Tablosu
Ertelemenin size verdiği zararları anlık bulduğunuz bahanelerle fark edemiyor olabilirsiniz bu nedenle ertelediğiniz davranışın size getirdiği kazançları listeleyerek ve davranışın işlevi üzerine bir kazanç tablosu somut bir şekilde görebilirsiniz.
4.Başaranlardan Yardım
Unutmayın ki sizler erteleme alışkanlığı olan yalnız öğrenciler değilsiniz, sizin gibi akademik erteleme davranışı gösteren binlerce öğrenci var, çevrenizden, erteleme davranışını yenmiş arkadaşlarınızdan bunu nasıl başardığı hakkında bilgi alabilir kendi çalışma sisteminize uyarlayabilirsiniz.
5.Öz Biliş
Kendi duygu, davranış ve düşüncelerinizi anlamaya zaman ayırın. Nasıl öğrendiğinizi keşfedip buna uygun yöntemler öğrenmeye hevesinizi arttıracaktır.
Unutmayın kalıcı izli davranış değişikliği kazandırmak psikoloji biliminin amaçlarından birisidir sizde çocuklarınıza olumlu davranışlar kazandırmak istiyorsanız bu yolun uzun ve kararlılık, tutarlılık ve sabır gerektiren bir yol olduğunu bilmelisiniz. Siz anne-babaların tüm bunları yaparken dikkat etmesi gereken önemli nokta tutarlı olmanız ve ‘hayır’ diyebilme becerisini gösterebilmenizdir.
KAYNAKÇA
Guzey, M. (2007). Akademik Erteleme: Bir Öğrenci Klasiği. Türk Psi̇koloji̇ Bülteni