Etkin Eğitim Kurumları
Etkin Eğitim Kurumları
Blog

Akran İletişimi

Dünyaya gelen her birey anne karnından itibaren çevresinden etkilenir, sosyalleşmeye ve ilgiye görmeye ihtiyaç duyar. Bu süreçte en yakınındakiler kişinin ebeveynleridir. İlk iletişim kurduğu ve zamanla konuşmayı öğrendiği, iletişim becerilerini geliştirdiği sosyal ortam ailedir. Çocukların kişiler arası iletişim kurma ve sosyal uyum becerilerinin gelişiminde ailenin katkısı çok büyüktür. Yetişkinlik döneminde bireyde görülen tutum ve davranışların birçoğu çocukluk dönemindeki yaşantılarına dayanır. Bu sebeple ebeveynler temelde çocukları ile güven bağını oluşturmalı, sağlıklı ilişkiler kurmalı, eğitici-öğretici ve yol gösterici olmalıdır. Bir çocuğun öncelikle ailesi tarafından kabul görmesi ve bunun ona hissettirilmesi gerekir ki kendini bir birey olarak değerli görebilsin.

Ailede başlayan sosyalleşme süreci, ilerleyen yıllarda okul hayatının başlaması ve birçok akranı ile bir araya gelmesiyle birlikte sosyalleşmenin zirvesine ulaşılır. Birey için toplumsallaşmanın temelleri bu dönemde atılır. Akran yaş grupları arasındaki iletişim, aynı gelişim dönemlerinden geçen ve içinde bulundukları yaşam döneminde de benzer yaşantılara sahip olan çocukların karşılıklı etkileşimde bulunmasıdır. Buradaki sosyalleşme ve iletişim ağı, akranlarıyla bir araya gelmesiyle gelişmekte ve büyümektedir. Akranların birbirleri ile kurdukları iletişim şimdiki ve gelecekteki yaşantılarını etkiler, duygu ve düşünce ve davranışlarını şekillendirmeye başlar.

Her çocuk tek ve özeldir, hepsinin birbirinden farklı özellikleri, düşünce ve davranışları vardır. Akranların bireysel farklılıkları, birbirlerinden öğrendikleri, sağladıkları destek ya da zorba davranışlar, bakış açıları ilişkilerini önemli ölçüde etkilemektedir. Zorbalığın ve saldırgan davranışların görüldüğü ve bu durumun bir güç göstergesi kabul edildiği arkadaş gruplarında bu davranışları gösteren çocuklar popüler olurken göstermeyen çocuklar arka planda kalacak ve kendini yetersiz hissedecektir. Bu durumun tam tersi olan yapıcı ve geliştirici akran gruplarında ise saldırgan olmayan, sağlıklı iletişim kuran ve birbirleriyle yardımlaşan çocuklar daha popüler görülürken bu gruplarda zorbalık yapan çocuk grupta dışlanmaya, sevilmemeye başlayacak ve yaptığının yanlış bir davranış olduğunu fark edecektir. Olumlu akran ilişkilerinin görüldüğü ortamlar, öğrencide görülebilecek saldırganlık ve zorbalık gibi davranışları azaltabildiği gibi olumsuz akran ilişkilerinin görüldüğü ortamlar da bu davranışların artmasına sebep olabilir.

Sosyal iletişim becerisi düşük olan çocuklarda sabırsız olma, iletişimden kaçma, sosyal ortamdan reddetme ya da reddedilme, olumsuz iletişim gibi durumlar gözlenecektir. Bu durumda çocukların akranları ile iletişim kurmakta kendini ifade etmede, duygu ve düşüncelerini paylaşmakta zorluk yaşayacaktır. Ancak akranları ile sağlıklı iletişim kurabilen ve özgüvenini arttıran çocukların iletişim başlatma ve devam ettirme, yardım isteme, problemleri yapıcı bir şekilde çözme, gereken yerlerde lütfen, teşekkür ederim, özür dilerim gibi ifadeleri kullanma, sosyal normlara uyma, öfke kontrolü ve iş birliği yapma gibi becerilerini geliştirdiğini görürüz. Bu sayede sosyal hayatlarında kurdukları iletişimlerde yapıcı ve çözüm odaklı olacaklardır. Kendilerine daha çok güvenecek sorumluluk alacak daha kararlı tutum içerisinde olacaklardır.

Sosyal becerisi yüksek olan çocuklara baktığımızda bol bol iletişimde bulunma, olumlu yaklaşma gerektiği yerde yardım isteme, gerektiği yerde yardımda bulunma davranışları gözlenir. Kendini ifade etme ve iletişim kurma becerisi geliştikçe problem çözme becerileri de gelişecektir ve özgüvenli ve sağlıklı bireyler olacaklardır. Bu durumda birbirleriyle kuracakları sağlıklı iletişim çocukların öncelikle içinde bulundukları dönemde sosyal gelişimlerine ve bağlantılı olarak diğer gelişim alanlarına da olumlu katkı sağlayacaktır. Daha sonrasında ise ilerleyen dönemlerde kuracakları sosyal ilişkilere de olumlu yansıyacaktır.

Ebeveynler çocukların akranları ile yaşadığı iletişim problemlerinde sorunu çocuğun yerine çözmemeli ya da onun yerine karar verilmemelidir. Bunun yerine ebeveynin çocuğun yanında olması ve desteklemesi teşvik etmesi ve yönlendirmelidir. Akranları ile yaşanan iletişim problemlerinde sorunları çocuğun kendisinin çözmesi ve problem çözme becerisini geliştirmesi gerekmektedir. Çünkü içe dönük ve çevre ile daha az iletişimde bulunan çocukların ya da sorunları kendilerinin yerine başkaları tarafından çözüldüğü bir ortamda bulunan bir bireyin iletişim kurma ve problem çözme becerileri daha alt seviyede kalmasına sebep olacaktır. Bunun sonucunda zamanla yetişkinlik döneminde iletişimden kaçınma, yalnız kalma isteği, arkadaşlık kurma ve sürdürmekte zorlanma, çekingen davranma, özgüvensizlik gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Bir bireyin bütün problemleri kendisi çözemeyeceği gibi her probleminin de başkaları tarafından çözülmesi doğru değildir. Akranları ile iletişim kurmakta zorluk yaşamaması ve iletişim becerilerinin daha üst seviyede olması için çocuğun erken yaşlardan itibaren kendini ifade edebileceği, sosyal becerilerinin destekleneceği ortamlarda bulunmalıdır. Bu sayede iletişim güçlerini ve sosyal becerilerini arttıracaklardır.

Mentör Enes Durmaz

Sizi Arayalım

Adınız Soyadınız
Telefon Numaranız

Bize Ulaşın

Adınız Soyadınız
E-Posta Adresiniz
Telefon Numaranız
Konu
Mesajınız