Etkin Eğitim Kurumları
Etkin Eğitim Kurumları
Blog

Sağlıklı Bir Kişilik İçin Aile İçi İletişim

Kişilerin duygu, düşünce ya da fikirlerini farklı yollarla başkasına aktarmasına iletişim denir. Bireyin iletişim kurmayı ilk öğrendiği yer ailedir. Birey aile içinde sözlü ve sözsüz iletişim kurmayı öğrenir ve ailesinde öğrendiği iletişim becerisi ile toplum içine karışmaya başlar. Aile içinde kurduğu bağları, iletişim becerilerini, hitap tarzını, duyguları paylaşmayı, kendini doğru ifade etmeyi toplumla kurduğu bağa da yansıtır. Benliğin oluşması ve dünyaya yansıması birey için aile ile başlamaktadır. Ailedeki iletişimin şekli önce bireye sonra ise bireyin iletişim kurduğu çevreye ve dolayısıyla hayata yansır. Bireyin aile içinde kurduğu iletişim kişilik gelişiminde, kişisel, sosyal ve mesleki yaşamında başarılarına etki etmekte ve tüm bunlara yön vermektedir. Peki hayatımızı bu kadar etkileyen bu temel oluşumu yeniden gözden geçirmek için Ailenin temel gereksinimleri nelerdir? Sağlıklı bir aile içi iletişim nasıl kurulur? Aile içi iletişimimizi güçlendirmek için neler yapmalıyız? Tüm bunları tek tek değerlendirelim.

AİLENİN TEMEL GEREKSİNİMLERİ NELERDİR?

- Değerli Olma Duygusu:

Her birey değerli olma duygusunu tatmak ister. Bu duygunun temeli ailede atılmaya başlanır. Birey değerli olduğunu hissettiğinde sağlıklı bir gelişim süreci oluşur ancak birey değersizlik duygusunu öğrenirse değerlilik duygusunu farklı yollarla edinmeye çalışır. Bazı durumlar değersizlik hissine tepki olarak gelişir ve bireye zamanla zarar verir. Bu nedenle aile içinde değerlilik duygusunu kazandırmak oldukça önemlidir.

- Güven Ortamı:

Bireyler aile içinde güvende olduklarını hissetmek isterler. Dışarıdaki tehlikeli durumları aile içindeki güven ortamı ile birlikte bireyi korkutmayacağını bilmek isterler. Ancak zannedilenin aksine güven duygusu yalnızca fiziksel güvenliği içermez. Aynı zamanda bireyin güvenini etkileyen birçok faktör vardır. Bunlardan birini örnek vermemiz gerekirse bireyin sanal ortamlarda gördüğü çeşitli şiddet ve zorbalık türündeki içerikler de güvenini tehlikeye atabilmektedir.

- Yakınlık Ve Dayanışma Duygusu

Bireyler ailelerinden yakınlık ve dayanışma beklentisi içindedirler. Kişi bu dayanışma duygusunun sağlıklı olması ile dış dünyaya ve kendine güvenmeye başlar. Doğru yakınlık hissini ancak sağlam temellerde bulabilir. Bu duygunun ailede oluşturulmaması kişide yoğun stres, kaygı ve güvensizlik hissi oluşturur.

- Sorumluluk Duygusu

Sorumluluk duygusu öncelikli olarak aile sistemi içinde oluşmaktadır. Birey ebeveynlerini gözlemleyerek sorumluluk bilincini öğrenmeye başlar. Aile içerisinde sorumluluk her daim paylaşılmalıdır. Ebeveynler çocuğun bütün sorumluluklarını üstlenir ise çocuk kendi yaşamını biçimlendirmekte zorlanan yaşamının sprumlulugunu almayan dıştan denetimli bir birey olabilmektedir. Küçük yaşlarda bireye yaşına uygun görevler verilmesi bireyin hayata hazırlanmasında yardımcı olur.

- Zorluklarla Baş Edebilme Becerisi

Birey sahip olduğu her şeyi hazır olarak elde etmemelidir. Bazen yaşamın getirdiği sorunlar ile baş edebilme becerisini kullanabilmelidir. Problemlerini çözmeyi öğrenen birey hayat içerisinde kendine güvenen dışa bağımlı olmayan bir birey olmaktadır. Karşılaşılan problemleri ailesinin çözmesini bekleyen birey ise daima başkalarının desteğine ihtiyaç duyan güvensiz bir birey olmaktadır.

- Mutluluk Ve Kendisini Gerçekleştirme

Aile içinde mutlu olan çocuk yaşamından doyum almaya dolayısıyla da kendini gerçekleştirmek için motivasyon oluşturmaya başlar. Aile içinde sorumluluk her daim bir kişide toplanırsa aile fertleri arasında kendini feda eden bir birey oluşur. Bu birey bir süre sonra mutsuzlaşır ve bu mutsuzluk aile içinde de hissedilmeye başlar. Her ne kadar amaç aileyi mutlu etmek olsa da sorumlulukların ve yaşamın paylaşılmadığı ailede dengeler sarsılır bireyler mutsuzlaşır.

SAĞLIKLI AİLE İÇİ İLİŞKİ NASIL KURULUR?

- Saygı Duymak: Karşımızdaki kişinin duygu ve düşüncelerine saygı duymak bireyin kabul edildiğini ve değerli hissettiğini gösterir. Olduğu gibi kabul görmek kişiye önemli olduğunu hissettirir.

- Doğal Davranmak: Aile içinde kurulan iletişimde birey karşısında doğal davranışlar gördüğü zaman aitlik duygusunu ve güven duygusunu daha fazla pekiştirmektedir. Abartıdan uzak ve açık davranmak iletişimde daha etkili olmaktadır.

- Empati Kurmak: Bireyin baktığı yerden dünyaya bakmak, kendini onun yerine koyup değerlendirmek olarak düşünülebilir. Aile içinde fertler empati kurduğunda ilişkiler beslenecek ve daha pozitif bir ilişki sistematiği kurulacaktır.

- Etkin Dinleme: Bireyler birbiriyle etkili bir iletişim kurmak için etkin dinlemeyi tercih etmelidirler. Etkin dinleme bireyin jest, mimik, beden dili, sesli ve sessiz tüm mesajlarını dinlenilmesi ve anlaşılması ile oluşur. Bireyin anlattığını tümüyle anlamak için etkin dinleme önemlidir.

- Ben Dili Kullanmak: İletişim kurduğumuz bireyle bu iletişimi sağlıklı ilerletebilmek için ben dilini kullanmamız gerekir. Ben dili bireyin karşılaştığı bir davranışı veya duyguyu değerlendirirken kendi duygu ve düşünceleriyle açıklamasıdır. Ben dili kişinin anlaşılmasını sağlarken sen dili karşıdaki kişiyi eleştirmek gibi düşünüleceğinden gerginlik oluşturup karşıdaki kişinin kendini savunması gibi bir duruma neden olabilir.

- Göz Teması Kurmak: Etkili iletişimin bir diğer önemli maddesi ise göz teması kurmaktır. Aile ortamında bireyler birbiri ile göz teması kurup birbirini dinlediginde iletişim daha doğal ve akışta olacaktır. Aksi takdirde birey dinlenilmediğini düşünüp iletişim kanallarını kapatabilmektedir.

AİLE İÇİ İLETİŞİMİ GÜÇLENDİRMEK İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?

1. Birbirinize kaliteli vakitler ayırın. Aile içerisinde geçirilen zaman hiçbir zaman boşa gitmiş zaman değildir. Aile içinde sağlıklı iletişim için maddiyattan önce manevi şeylerin daha kalıcı olduğunu bilmek gerekir. Birlikte çeşitli faaliyetler yapmak, birbirine zaman ayırmak, oyunlar oynamak bireyler için kalıcı sevgi ifadeleri oluşturacaktır.

2. Aile içinde zaman geçirirken bireylerin birbirine tam odaklanması gerekir. Bu nedenle birlikte zaman geçirirken farklı şeylere odaklanmamak gerekir. Aile olmanın tadını çıkarabilmek için bulunduğumuz yerde bedenen ve zihnen bulunmak gerekir.

3. Aile içerisinde bireylerin birbirini etkili dinleyip suçlamak, aşağılamak gibi olumsuz etkileyecek durumlardan uzak durması gerekir.

4. Bireyler aile içinde kendini ifade edebildiğinde kabul edildiğini ve dolayısıyla sevildiğini hisseder. Bu duygu aile içi iletişimi geliştirdiği gibi çocuğun kişisel gelişimini de olumlu etkileyecektir.

5. Birey göz teması kurulduğunda ve olumlu geri dönütler aldığında kişiliğine saygı duyulduğunu düşünüp bu olumlu iletişimi daima sürdürmek ister. Anlaşıldığını düşünen birey duygularını ifade eder ve rahatlar.

6. Aile içerisinde birey tutarlı davranışlar ile tanışmadığı vakitte doğruyu bulma ve kendi kararlarını alma konusunda zorluk yaşar. Anne babanın bir konuda ortak fikirler sunması, fikir ayrılıklarını çocuğun fark etmediği bir yerde çözümlemeleri her zaman gelişim için daha iyi olacaktır. Çelişkili davranışlar ve birbiriyle çelişen söylemler bireyde çeşitli problemlere neden olacağından tutarlı olmak önemlidir.

7. Bireyler bir başkası ile kıyaslanma durumundan hiçbir zaman hoşnut olmamıştır. Aile içinde bu durum daha hassas bir hal almaktadır. Çocuk ailesi tarafından önemsenmek ve değerli görülmek ister. Kıyaslanmak ise çocukta bu duygulara hasar vermektedir. Bireyin kendine özgü ve bağımsız hissetmesi için kabul görülmek önemlidir.

Bir ebeveynin çocuğuna verebileceği en büyük hediye, ona her koşulda ayağa kalkabilecek gücü kendinde bulabilme yetisini kazandırmaktır. (Doğan Cüceloğlu)

DİLAN BAKAY

Sizi Arayalım

Adınız Soyadınız
Telefon Numaranız

Bize Ulaşın

Adınız Soyadınız
E-Posta Adresiniz
Telefon Numaranız
Konu
Mesajınız