Etkin Eğitim Kurumları
Etkin Eğitim Kurumları
Blog

İnternet Kullanımının Çocukların Gelişimi Üzerindeki Etkisi

Ekran olmadan bir hayat düşünebiliyor musunuz? İşlerinizi yaparken, çocuğunuzun okulundaki duyuruları takip ederken, ülke gündeminde neler olduğunu merak ederken, boş bir vaktinizde günün yoğunluğu ve yorgunluğunu atmak isterken telefon/tablet/televizyon vb. kullanmadığınızı düşünün. Düşüncesi bile oldukça zorlayıcı gelecektir. Ekranın/internetin artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olduğu su götürmez bir gerçektir. Fakat önemli nokta ekranı/interneti nasıl kullandığımızdır. Özellikle de henüz gelişmemiş ve gelişmeye devam eden tazecik beyinlere sahip çocuklarımızın nasıl kullandığıdır.

Bilinçli ekran kullanımıyla elbette ki bu yeniliğin faydasını görmemek mümkün değildir. Çocukların ders çalışırken/ödev yaparken kullanması, bizlerin işlerimizi internet üzerinden halletmemiz, yenilikleri takip edip araştırmalar yaparak çağın hızına ayak uydurabilmemiz, inovatif fikirlerle çağa uygun işler üretebilmemiz elbette bilinçli internet kullanımıyla mümkündür. Fakat dikkat etmemiz gereken bir nokta da var ki internetin/ekranın kullanımı bilinçsiz bir şekilde olduğunda bizlere özellikle de çocuklarımıza oldukça zarar vermektedir.

Çocuklarımızın gelişimini genel olarak psikolojik, zihinsel, fiziksel olarak üç başlık altında ele alabiliriz. Bu gelişim alanlarının her yaşta ve her durumda bireysel farklılıklar göz önünde bulundurularak farklılık gösterebileceğini söylemek gerekir. Fakat her çocukta ortak bir durum vardır, o da her çocukta bu alanların birbiriyle iç içe ve etkileşimli olduğudur. Çocukların fiziksel gelişimi için dengeli ve düzenli beslenmeye, yaşına uygun bir uyku düzenine, düzenli ve yeterli fiziksel aktivitelere hatta oyun oynamaya ihtiyaçları vardır. Zihinsel gelişimleri için de yeniden dengeli ve düzenli beslenmeye, iyi bir uyku düzenine, oyun oynamaya, sosyal ilişkiler ve iletişim kurmaya, zihinsel gelişimi destekleyici aktivitelere, kitap okumaya, mümkün olduğu kadar fazla uyarana maruz kalmaya (yani yaparak yaşayarak öğrenme) ihtiyaçları vardır. Psikolojik gelişimleri için yeniden sosyal ilişkiler ve iletişim kurmaya, oyun oynamaya, koşulsuz kabul görmeye, sevilmeye, huzurlu bir ev ortamına, kendilerini ifade etmeye, duygularını tanımaya ve açıkça yaşamaya ihtiyaçları vardır. Çocukların bütün bu ihtiyaçlarını giderebilmesi için de etkileşimli bir ortam gerekir.

Bilinçsiz internet/ekran kullanımı kontrol kaybedildiği takdirde ekran bağımlılığına kadar ilerleyebilir. Peki nedir bu bilinçsiz internet kullanımı? Çocuklarda bilinçsiz internet/ekran kullanımı, yemek yerken, tuvalete giderken, sosyal ilişkiler kuracağı bir ortamda etrafındaki insanlarla etkileşim kurmak yerine internetle zaman geçirirken, sorumluluklarını yerine getirmesi gereken zaman dilimini ekranla geçirirken ortaya çıkar ve bu ekranla geçen süre kontrollü ve denetimli değilse çoğu zaman saatleri bulabilir. Yukarıda belirtilen ihtiyaçları karşılanmayan ve bu ihtiyaçları karşılaması gereken süreyi ekranla geçiren çocuklarda da ekran  bağımlılığı ne yazık ki kaçınılmazdır. İşte bu bağımlılığın geliştiği ve ihtiyaçlarının karşılanmadığı çocuklarda ne gibi problemler bizi beklemektedir?

İnternet/ekran bağımlılığı bulunan çocuklarda genel olarak ekranla geçen süre kısa süreli videolar, oyunlar, bazen de yaşlarına uygun olmasa da dikkatlerini çeken içeriklerle doludur. Yaparak yaşayarak, dokunarak, hissederek, duyarak, görerek, koklayarak öğrenen beyin sadece ekranla meşgul olduğunda bu çocukların dikkat sürelerine, algı düzeylerine, iletişim becerilerine, sosyal ilişkilerine, duygularını yansıtma davranışlarına, beyin sağlığına anında etki etmektedir. Zengin uyarana maruz kaldıkça gelişen beyin sadece görme ve işitme duyuları çalıştığında dikkat ve algı düzeyinde düşüş görülür. Çocuk bir iş üzerinde uzun süre dikkatini ve odağını sürdüremez; sıkılmaya, etrafıyla ilgilenmeye, önündeki işi anlamamaya ve sorumluluklarından kaçmaya başlar. Çünkü beyni bir iş üzerinde uzun süre dikkatini ve odağını sürdürmeye alışmamıştır.

Ekranla geçen sürede etrafıyla etkileşim kurmayan çocuğun sosyal becerileri de zayıflar. Doğru iletişim kurmakta, kendini ifade etmekte, duyguları anlamakta, yaşadığı bir duruma doğru tepki vermekte zorlanır. Anlık hazza alışan çocuk bu haz kaynağı elinden alındığında beklenmeyen ve problemli davranışlar gösterebilir. Bu tepkiler çoğunlukla öfke krizleri, ağlama krizleri, eşyalara zarar verme, bazen de içine kapanma/aşırı suskunluk olarak kendini göstermektedir.

Bilinçsiz ekran kullanımının aynı zamanda fizyolojik zararları da görülmektedir. Yemek yerken ekrana bakmaya alışan çocuklarda ne yediğini bilmeden yediğinden dolayı ekran olmadan yemek yememe, yemek seçme, ekranla yediği için aşırı yeme gibi problemler de görülmektedir. Bedeni yorulmadığı için enerjisini boşaltamayan aynı zamanda da uzun süreli ekran kullanımına bağlı olarak beyni yorulmuş çocuklarda uyku problemleri de görülmektedir. Bu problemler ekranı bırakmak istemeyen çocuk uyku saati geldiğinde uyumak istememe, bedeni yorulmadığı için uykuya dalamama, beyni yorulduğu için kaliteli bir uyku çekememe, ekran kullanmak için geç yattığından sabah uyanamama, günü uykusuz geçirme gibi problemlerdir.

Aynı zamanda ekranla geçen sürede fiziksel aktivitelerden uzak kalan çocuklarda beden gelişiminde de beklenen düzeyde ilerleme görülemeyebilir. Bedenin daha hassas olması, dayanıklılığın azalması, hasta olmaya yatkınlık, beden kondisyon ve koordinasyonunun zayıflaması, omurga problemleri, yetersiz kan dolaşımına bağlı vücuda yeterli oksijen sağlanamaması gibi problemler görülebilir.

Bilinçsiz internet/ekran kullanımının çocuklara ve bizlere bu kadar zararı varken biz yetişkinler olarak bunun önüne geçebiliriz fakat bu süreç biraz sabır istemektedir. Öncelikle çocuklar ailelerinin davranışlarını örnek alır, kopyalarlar. Bizler de ekran kullanım eğilimlerimizi gözden geçirmeliyiz. Ardından çocukların sağlığı için onlara uygun süre ve içerik içerisinde kullanmaları adına kontrol ve kısıtlama sağlamalıyız. Bu süreçte internet/ekran bağımlılığı olan çocuklarda problemli davranışların sıklığı ve şiddetinde artış görülebilir, bir çocuk olarak bağımlılıklarını yenmek elbette kolay olmayacaktır o nedenle bu süreçte bizler sabırla yaklaşmalı ve çocukların karşısında kararlı ve mantıklı bir duruş sergilemeliyiz. Teknoloji çağında elbette ki çocukları ekrandan tamamen mahrum bırakmak doğru olmayacaktır fakat sabır ve tahammülle yaklaştığımızda, çocuk için doğru süre ve içerikler belirlenip bu yönde kontrol sağlandığında olumlu yönde bir gelişme yaşanacaktır.

Sizi Arayalım

Adınız Soyadınız
Telefon Numaranız

Bize Ulaşın

Adınız Soyadınız
E-Posta Adresiniz
Telefon Numaranız
Konu
Mesajınız