Günümüzde teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte yeni iletişim araçları olan telefon, tablet ve bilgisayar hayatımızda önemli bir yer edinmiştir. Kolay ve hızlı iletişim kurabilmeyi sağlayan teknolojilerin olumlu etkilerinin yanında olumsuz yanları da bulunmaktadır. Özellikle şiddetin teknolojik araçlar yoluyla yapılması ve yayılması teknolojinin doğru kullanılmadığını göstermektedir. Bu durum ise ‘siber zorbalık veya siber şiddet’ olarak tanımlanmaktadır.
Siber zorbalık akran zorbalığında olduğu gibi kişiyi zarara uğratma, küçümseme, kızdırma, dışlama, tehdit gibi davranışlardan oluşmaktadır. Bu davranışlar iletişim araçları aracılığıyla kişiyi rahatsız etmektedir. Yani siber şiddet akran zorbalığının devamı niteliğindedir. Özellikle ergenler arasında görülen akran zorbalığı davranışı, teknolojiyle birlikte siber zorbalığa dönüşmüştür. Fakat geleneksel zorbalıkta zorba ve mağdur olan bilinir halde ve aynı ortamda olabilirken, siber zorbalıkta kişiler birbirlerini tanımadan da zorba ve mağdur olabilmektedirler. Farklı ortamlarda yaşanan zorbalık, her zaman sanal ortamda devam edebilmektedir.
Ergenlerin davranışlarını ve duygularını kontrol etmekte yaşadıkları zorluklar, davranışlarının sonunu düşünemeden hareket etmeleri zorba davranışlara olan yönelimine sebep olmaktadır. Yani dürtüsel davranışlar zorbalık davranışını arttırmaktadır. İnternet kullanımının çocuklar ve ergenler arasında daha da yaygın olması özellikle siber zorbalığında ergenler arasında daha çok yaşanmasına sebep olmaktadır.
Geleneksel zorbalığın karşısında şiddet davranışlarının dijital alanda anonimleşmesi, yakalanma ihtimalinin zorlaşması, uzun süre saklanabilmeyi sağlaması nedeniyle siber zorbalık daha çok tercih edilmektedir. Bu durum siber şiddeti önlemeyi de zorlaştırmaktadır.
Ebeveynlerde görülen şiddet ve zorba davranışlar çocukların model alma yoluyla öğrenerek akranlarına da benzer davranışlarda bulundukları gözlemlenmiştir. Aynı zamanda otoriter, baskıcı, iletişime kapalı anne-baba tutumuna sahip olan ebeveynlerin çocuklarında da akranlarına yönelik zorbalıklar görülmektedir. Zorba davranışta bulunan çocuklarda gece boyunca bilgisayar kullanma, bilgisayar veya telefon olmadığında sinirlilik, öfkeyi kontrol edememe, bilgisayara ve telefonu kimseyi yaklaştırmama ve çok fazla farklı hesaplar kullanma davranışları gözlemlenmektedir.
Zorbalığa uğrayan çocuklarda bilgisayar ve telefonla zaman geçirirken aşırı gerginlik, sinirlilik davranışları gözlemlenmektedir. Bunun yanında bilgisayar ve telefon kullanma isteğinin aniden sona ermesi, okuldan, aileden, arkadaşlardan uzaklaşma ve yalnız kalma isteği gibi davranışlar görülmektedir. Psikolojik anlamda kendini yetersiz, başarısız, yalnız, güvensiz, dışlanmış hisseden mağdurlar intiharı bile düşünebilmektedirler. Odaklanma problemleri ve uyku sorunları da yaşayan siber mağdurların akademik anlamda da başarılarında düşüş yaşanmaktadır.
Siber zorbalığa uğrayan çocuklarda genellikle bu durumu gizleme davranışı görülmektedir. Mağdurun böyle bir durumu mutlaka bir yetişkinle paylaşması gerekmektedir. Aynı zamanda kişisel bilgilerin, fotoğrafların paylaşılmaması gerekmektedir. Zorba tarafından gönderilen mesajların ve içeriklerin silinmemesi, saklanması kanıt oluşturmak adına önemlidir.
Günümüzde özellikle ergenler arasında yaygınlaşan siber zorbalık davranışının önlenmesinde anne, baba, öğretmen ve yöneticilere büyük görev düşmektedir. Anne ve babaların açık iletişimden yana olarak çocuklarını her koşulda yargılamadan ve eleştirmeden dinlemeleri gerekmektedir. İnternet kullanımı sınırlandırılmalı, denetlenmeli ve koruyucu filtre kullanılmalıdır. Bilgisayar kullanımının denetlenebileceği bir yerde olması gerekmektedir. Özellikle oyun indirilirken güvenilir siteler kullanılmalı, güçlü şifreler belirlenmelidir. Teknolojinin belli bir amaçla kullanılması gerektiği anlatılmalı, teşvik edilmeli ve örnek olunmalıdır.
Siber şiddet sadece ev ortamında değil, okul sınırları içinde de meydana gelmektedir. Okullarda öncelikle koruyucu ve önleyici çalışmalar yapılmalıdır. Özellikle çevre ve aile ile iletişim halinde olarak öğrencilere doğru teknoloji kullanımının nasıl olması gerektiği yönünde sunumlar yapılmalıdır. Öğretmenler, doğru ve güvenilir internet kullanımı ile ilgili medya okuryazarlığı eğitimi vermelidir. Okullar siber zorbalık farkındalığı kazandırırken, siber şiddetle başa çıkmayı öğreten, krize müdahale çalışmalarına da yer vermelidir. Yöneticiler ve öğretmenler öğrencilere yönelik empati becerisi kazandırma, iletişim ve çatışma çözme becerilerinin kazandırılması için çalışmalar yapmalıdır. Zorbalığa karşı eylem planı oluşturarak bu durumun ciddiyetini ortaya koymalı ve mağdur olan kişilere güven aşılamalıdır.